Boşanma Sonrası Aile İlişkilerinin Yeniden İnşası

16.12.2025

Boşanma Sonrası Aile İlişkilerinin Yeniden İnşası

Boşanma ve ayrılık süreçleri, yetişkinlerin hayatında bir dönüm noktasıdır. Sevgi ve heyecanla başlayan bir ilişkinin zamanla sona ermesi, çiftler için zorlayıcı ve yoğun duyguları beraberinde getirebilir. Eğer ailede çocuklar varsa, ebeveynler bu duygularla baş ederken aynı zamanda onların ihtiyaçlarını gözetmek ve yeni yaşam düzenini özenle kurgulamak durumundadır. Başlangıçta çatışmaların arttığı, iletişimin zorlaştığı bir ortam oluşsa bile boşanma sonrasında ebeveynlerin artık ortak bir hedefi vardır: Çocuğun duygusal iyilik halini korumayı sürdürmek.

Çocuklar için aile, hayatı anlamlandırdıkları ilk sosyal sistemdir. Aile yapısındaki kalıcı değişiklik başlangıçta anlamlandırması zaman alan, geleceğe dair kafa karıştıran ve güven duygularını sarsan bir anlam ifade edebilir. Yapılan çalışmalar boşanmanın çocuk gelişimine etkisinde en belirleyici faktörün ayrılığın kendisi değil, ebeveynler arası çatışmanın yoğunluğu, süresi ve çocuğun bu çatışmaya maruz kalma düzeyi olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bültenimizde, boşanma sürecinde güvenli, tutarlı ve çatışmasız ebeveynlik ortamını nasıl sağlayacağınıza dair bir yol haritası sunmaktayız.

Boşanma Haberini Çocukla Paylaşma

Sürecin temeli, haberin doğru zamanda, doğru şekilde ve doğru yerde konuşulmasıyla atılır. Boşanma kararı kesinleştiğinde, bir ebeveynin evden ayrılış tarihinden hemen önce ve mümkünse her iki ebeveynin de birlikte açıklama yapması önemlidir. Bu, çocuğa her iki ebeveyninin de kararın arkasında olduğunu gösteren en güçlü mesajdır ve evden ayrılışın ani bir şok olmasını engeller. Evden ayrılırken vedalaşmak, ayrılan ebeveynin yeni koşulları hakkında konuşmak, bilinmezliği azaltarak güven duygusunu pekiştirir. Konuşmanın merkezinde bunun tamamen bir yetişkin kararı olduğu, çocuğun davranışlarıyla, notlarıyla veya istekleriyle hiçbir ilgisinin olmadığı vurgusu yer almalıdır.

Çocuğa açıklanması gereken bir diğer önemli mesele, anne baba olmaya ve çocukları sevmeye, bakım vermeye her zaman devam edeceğiniz olmalıdır.  Çocuklar boşanma sebebini merak edebilir ancak detaylı açıklamalara gerek yoktur. Uzun vadede tüm aile üyelerine iyi gelecek bir karar aldığınızı belirtmeniz yeterlidir. Çocuklar anne babalarının problemlerini üstlenmeye, çözüm aramaya meyillidir. Bu yüzden, nasıl ki evlilik hayatında anne babanın özel hayatıyla ilgili bilgi sahibi değillerse ayrılırken de gerekçeleri bilmelerine gerek yoktur. Bu sayede evlililiği kurtarma fantazileri kurmazlar ve sorumluluk üstlenmeye çalışmazlar.

Bu haberi aldıktan sonra çocuklar; üzüntü, öfke, suçluluk, terk edilme korkusu, donukluk veya aşırı olgunlaşma gibi geniş bir duygu aralığı gösterebilirler. Bu tepkiler doğaldır. Önemli olan, çocuğa duygularını ifade edebileceği güvenli bir alan sunmak ve bu duyguları yargılamadan karşılamaktır.

Bu süreçte ebeveynler, hayat arkadaşlığının bitmesinden kaynaklanan duygularını, kendi arkadaşları, aileleri veya profesyonel bir uzmanla paylaşmalıdır. Çocuklar boşanma sonrasında, anne ve babasının güvenle ayakta durduğunu görmeye ihtiyaç duyar. Özdüzenleme yapabilen bir ebeyen, çocuk için en büyük kaynaktır. Hayat akışının devam etmesi, rutinlerin korunması ve dengeli bir duygu iklimi alışma sürecinde kolaylaştırıcı rol oynar.

Yaş Dönemi Tepkileri ve İhtiyaçları

Boşanma sürecinin çocuktaki yansımasını içinde bulunduğu yaş dönemine göre değerlendirmek gereklidir.

  • 4-6 yaş grubundaki çocuklar soyut neden-sonuç ilişkilerini anlayamadıkları için boşanmayı “benim hatam” ya da “benim yüzünden oldu.’’ şeklinde yorumlamaya açıktır. Kaygı, regresyon (tuvalet alışkanlığında gerileme, bebeksi tepkiler gösterme), uyku-yeme rutinlerinde bozulma ya da ani duygusal tepkiler (ağlama, korku) görülebilir. Onların en temel ihtiyacı, güven ve tutarlılıktır: güncel rutinlerin sürdürülmesi, her iki ebeveynin sevgi ve bakım vermeye devam edeceğini net biçimde hissettirmesi gerekir. Ebeveynlerin, “seni çok seviyoruz ve bu durum senin yüzünden olmadı” gibi net, yaşa uygun ifadelerle çocuğu rahatlatması önemlidir.
  • 7-12 yaş grubundaki çocuklar boşanmanın neden olduğu değişiklikleri daha net fark eder. Bu dönemde çocuk, anne-baba arasında kalmış gibi hissedebilir. Okul başarısında düşüş, içe kapanma, öfke tepkileri, akran ilişkilerinde sorun yaşama gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bu dönemde en önemli ihtiyaç, stabil, tutarlı ebeveyn ilişkisi ve net iletişimdir. Okul ve aile arasında iş birliği, çocuğun uyumunu destekler.
  • 13-18 yaş arası ergenlerde, boşanma sonrası içe kapanma, sosyal geri çekilme ya da öfke, isyankar davranışlar, dışa vurum, risk alma gibi olası tepkiler görülebilir. Bazı ergenler, anne-baba arasında taraf tutma, hakemlik yapma biçimlerine yönelebilir. Bu dönemde sınırlar, kurallar ve tutarlı ebeveyn tutumu önceliklidir.

 

 Boşanma Sonrası Ebeveyn Olmak

Boşanma, ailenin yeniden tanımlandığı bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir. Boşanma sonrası ebeveynlik ilişkisinin temel amacı, çocukta güvenlik hissini korumaktır. Boşanma sürecinde anlaşmazlıklar yönetilebildiyse, ayrılık sonrasında  iş birliği ve dayanışma içeren yeni bir sistem oluşturarak ortak ebeveynlik anlayışı benimsenebilir. İki evde de benzer kuralların olması, çocuğun okul toplantılarına, gösterilerine beraber katılmak, ortak paydada buluşarak çocuğun refahı için en iyi seçimleri beraber yapmaya çalışmak bir seçenek olabilir.

Her ailede sistem farklı işleyecektir, gerçekçi ve sürdürülebilir bir sistem kurmayı önceliklendirmelisiniz. Ancak çekişmeli bir boşanma süreci ardından bazı aileler için işbirliği yapmak ve ortak kararlar almak zorlayıcı olabilir. Çocuğun anne baba çatışmasından temasının kesilmesi ruh sağlığı için koruyucu bir bariyer oluşturur. Bu model ‘’paralel ebeveynlik’’ olarak adlandırılır. Paralel ebeveynlikte, ebeveynler sadece çocuğun sağlığı, eğitimi veya acil durumlar gibi mutlak zorunluluklarda iletişim kurar; günlük kararlar ve disiplin, çocuk hangi ebeveynin evindeyse onun sorumluluğundadır. Unutulmamalıdır ki, düşük çatışmalı paralel ebeveynlik, yüksek çatışmalı ortak ebeveynlikten her zaman çok daha sağlıklıdır.

Çatışma yönetiminde kırmızı çizgiler net olmalıdır. Eski eşiniz hakkındaki olumsuz düşüncelerinizi, şikayetlerinizi, zorlayıcı duygularınızı çocuğunuzla paylaşmadan; çocuğun iki ev arasında aracılık etmesi gerekmeden yeni sistem kurulmalıdır. Boşanma sonrasında finansal konularla ilgili değişimler de olabilir ancak bu endişeler çocuğa yansıtılmadan yönetilmelidir.

Yeni Düzene Uyum Süreci

Ayrı evlere geçiş, çocuğun yeni yaşam düzenine uyum sağlaması açısından kritik öneme sahiptir. Bu dönemde tutarlılık sağlamak ve çatışmasızlık ilkelerini somut adımlara dönüştürmek önceliklendirilmelidir.

  • Her iki evde de günlük akışın (uyku saatleri, yemek saatleri, ödev zamanı) makul ölçüde benzer olmasını sağlayabilirsiniz.
  • Çocuğun hangi ebeveynde kalacağını, kiminle vakit geçireceğini özellikle boşanma sonrası ilk dönemde basit bir ziyaret takvimi üzerinden takip edilebilir hale getirebilirsiniz. Bu takvime sadık kalınması, belirsizliği azaltarak çocuğa güvenlik hissi sağlar.
  • Evler arası geçişlerde çocuğun her iki evde de kalıcı olduğunu hissetmesi için, her evde kendi odası/özel alanı olmalıdır. Çocuğun önemli eşyalarının (oyuncaklar, okul gereçleri, giysiler) her iki evde de yerleşik olarak bulunması bu hissi güçlendirir.
  • İki evdeki kuralların tamamen birbiriyle aynı olması gerçekçi değildir. Ancak bir evde çok esnek bir yaklaşım olduğunda çocuğun bu durumu genelleştirme eğilimi ortaya çıkacaktır. Bu durumda ebeveyn, diğer ebeveyni suçlamadan, kendi evindeki kuralların nedenini çocuğa net ve sevgi dolu bir dille açıklamalıdır. Ebeveynler, diğer evin kurallarını (veya kuralsızlığını) öğrendiğinde hissettikleri duyguları çocuğa yansıtmadan yönetebilmelidir.

Çocuğunuzda uzun süreli davranışsal veya duygusal sorunlar olduğunu görüyorsanız, çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarına odaklanan bir profesyonelden destek alabilirsiniz.

Tutarlı sınırlar, sağlıklı iletişim ve birlikte hareket etme becerisi, çocuğun ruhsal dayanıklılığını koruyarak yeni düzeni güvenle karşılamasını sağlar.

 

ide okulları Olarak Biz Neler Yapıyoruz?

  • Paylaştığınız bilginin gizliliğine önem veriyoruz.
  • Boşanma süreciyle ilgili velimizden bilgi aldığımızda öğrenci takip çalışmamızı başlatıyoruz.
  • Öğrencimizin bir geçiş süreci yaşayabileceğinin farkında olarak kendini güvende hissetmesi için okul sürecini yakından takip ediyoruz.
  • Sosyal duygusal alanda zorlandığını gördüğümüz öğrencilerimizle bireysel görüşmeler yapıyoruz.
  • Sınıf öğretmeniyle işbirliği içinde akademik performansını destekliyoruz.

ide okulları
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü


Kitap Önerilerimiz

Boşanma ve Ebeveynlik: Günümüz Anne Babaları ve Uzmanlar İçin Çocukları Yıpratmadan Boşanma Rehberi // Damla Til Öğüt

Zor Zamanlarda Güçlü Ebeveynlik // Doğan Cüceloğlu

Önce Çocuklar  // JoAnne Pedro Carroll

Kaynakça

  1. Dönmez, S. ve Duman, G. (2018). Boşanmış Ailelerde Ebeveyn Çatışmasının Çocukların Uyum Düzeyleri Üzerine Etkisi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi.
  2. Gardner, S. M. (2010). Boşanma Sonrası Çocukların Duygusal ve Psikolojik Gereksinimleri. (Çeviren: M. Aydın). Nobel Akademik Yayıncılık.
  3. Afifi, T. D., & Schrodt, P. (2013). Divorce disclosures and adolescents’ physical and mental health and parental relationship quality. Journal of Social and Personal Relationships.
  4. Kelly, J. B. (2007). Children’s adjustment in parental separation and divorce: Findings from the developmental literature. The Future of Children,



Diğer yazılar

Okula Uyum Süreci

04.09.2023

Okula Uyum Süreci

Günümüzde çocuğun bireyselleşme yolundaki ilk adımı olan anneden ayrılık süreci çoğu zaman erken çocukluk döneminde atılmaktadır.

ide okulları’ndan Ortaokul Öğrencileri İçin Yaz Tatili Önerileri

23.06.2023

ide okulları’ndan Ortaokul Öğrencileri İçin Yaz Tatili Önerileri

Çocuklarla birlikte verimli ve keyifli bir eğitim yılı geçirdik.

logo
Neden İde?


ide olarak hangi yaşta olursa olsun herkesin bir fikri, fikirleri olduğuna inanıyoruz. Okullarımızda herkesin fikirlerinin yargılanmadan, özgürce ifade edildiği, tartışıldığı bir eğitim ve sosyal ortam oluşturmaya odaklanıyoruz.

ide’nin eğitim yaklaşımına ve güvenli ortamına değer katan en büyük unsurların başında eğitim kadromuz geliyor. Her biri uzun yıllardır eğitim dünyasının içerisinde yer alan, benzersiz tecrübeye sahip eğitim ve idareci kadromuz öğrencilerimizi yarınlara hazırlıyor. ide’de eğitim kadromuz dünyadaki en güncel gelişmeleri takip edip uygulayarak öğrencilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da yetkin bireyler olarak yetiştirilmesi için kendilerini sürekli geliştiriyor.

Okul-öğrenci-aile uyumuna büyük önem veren bir kurum olarak sadece öğrencilerimizle değil, velilerimizle de açık, net bir iletişim kurmayı ve aynı dili kullanmayı önemsiyor ve bunu gerçekleştirmek için gerekli platformları ve yaklaşımları hayata geçiriyoruz.