Çocuğunuzun Asıl Gücü “Soft” Becerilerde

26.02.2018

Dünya, hep zor bir yer olarak nitelendirildi. Ayakta kalmak için güçlü olmak, zorluklarla mücadele etmek için dayanıklı olmak, fark oluşturmak için sürekli başarmak üzerine bir bakış açısı gerektiği söylendi. Elbette ki bunlar doğru. Ancak öyle bir döneme giriyoruz ki artık güçlü olmak yetmiyor, empatik olmak da gerekiyor. Dayanıklı olmak yetmiyor, bilişsel yükleri de yönetmek gerekiyor. Başarılı olmak yetmiyor, mutlu ve tamamlanmış hissetmek de gerekiyor. Öyle bir çağa giriyoruz ki hem bizler hem de çocuklarımız, “hard” yani zor beceriler kadar “soft” beceriler geliştirmek ve bunları sürekli güncel tutmak durumundayız. Yarının liderleri bu iki yetkinlik grubunu doğru kurgulayan ve etkili biçimde geliştirenler olacak.

NEDEN “SOFT”?

Dünyamız, son dönemde görülen en büyük değişimlerden birini yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Öyle ki artık değişim sürekli hale geldi, her şey çok daha kısa sürede dönüşüyor, değişiyor ve farklılaşıyor. Özellikle teknolojinin etkisiyle erişimde, bilgide ve analizde muazzam imkânların olduğu bir dönem yaşıyoruz. Bu dönem bizi daha insana odaklanmaya, daha kültüre dokunmaya, daha geniş bir bakış açısı oluşturmaya itiyor.

Teknoloji ile erişim sınırsız: Hard becerilerin dünyasında bilgi ve beceri, araçlar ve kaynaklar çok önemliydi. Bilgiye erişim zordu ve sınırlıydı. Böylesi bir dünyada bir şeyi bilmek uzun yıllar boyunca avantaj sağlayabiliyordu. Bugün ise bilgiye erişim neredeyse sınırsız. İnşalar sadece online kaynakları kullanarak birkaç ay içerisinde hiç bilmediği bir dili öğrenebiliyor, bir kodlama dilini çözebiliyor. Yani erişim ve teknoloji sayesinde bilgi ve kaynak artık çok fark oluşturmuyor. Artık bilgiyi yönetmek, analiz etmek, karmaşık sorunları çözebilmek ve bunları toplumun, bireyin ve dünyanın faydasına öncelik kurgulamak önem kazanıyor.

Araçlar her yerde: Günümüzde bir konuya yönelik uygulama, sistem, araç edinmek ve bunları kullanmak oldukça kolay. Teknolojik gelişmelerle birlikte maliyetlerin düşmesi birçok teknolojiye, araca ve sisteme erişimi mümkün kılıyor. Hatırlayın, bundan 10-15 yıl önce bir yazılıma ciddi bir para ödemek gerekirken bugün aylık kiralama modeliyle erişim sağlayabiliyorsunuz. Bu noktada araçlara sahip olmak da avantaj sağlamıyor. Araçları anlamak, bunları ihtiyaçlara göre özelleştirmek, bunları doğru biçimde kullanabilmek önem kazanıyor. Soft beceriler, araçları amaçlarla bütünleştirerek birer unsur olmaktan çıkarıp birer kaldıraç haline getiriyor. Herkesin her araca erişebildiği bir dünyada asıl fark, aracı anlamlı hale getirmekte yatıyor.

Güçleri birleştirebilmek: Her şeyin erişilebilir ve her kaynağın paylaşılabilir olduğu dünyada bunları etkin biçimde kullanmak kadar farklı kişilerin, sistemlerin ve platformların iletişimini sağlamak, bunların aynı amaç etrafında üretmesini ve çalışmasını destekleyecek işbirliği yapıları geliştirmek ön plana çıkıyor. Farklı kültürlerden insanların çalıştığı projelerden tutun aynı yapı içerisindeki farklı fonksiyonları koordine etmeye dek birçok “soft” beceri önem kazanıyor.

Yaratıcılık ve farklı düşünme: Bunca bilginin olduğu, verinin hızla arttığı ve alternatiflerin çoğaldığı dünyada “hard” birçok konu otomatikleşiyor. Örneğin, kısa bir süre içerisinde yapay zeka sistemlerinin birçok kararı alabilecek hale gelmesiyle birlikte “hard” becerilerin bir kısmı bu sistemlere bırakılıyor. Bu noktada farklı düşünme, kutunun dışını görebilme, yaratıcılık ve kurgu yapabilme becerileri ön plana çıkıyor. Bu becerileri destekleyen yetkinliklerle donanan kişiler bulundukları her alanda fark oluşturuyor.

Görülen o ki, yarının farklılaşan bireyleri hard becerilerini soft beceriler ile birleştirebilen ve ikisi arasında bir tercih yapabilen değil, bir uyum yakalayabilenler olacak.

ide okulları, yetkinlik temelli eğitim modeli ile çocuklarımıza hem güçlü özelliklerini fark edip geliştirebilecekleri hem de soft becerilerini güçlendirebilecekleri bir ortam sunmayı hedefliyor. Hem başarı hem mutluluk  hem de bütünlük odaklı bu yaklaşım çocuklarımıza uca bir formasyon sağlıyor.  Güçlü ve yaratıcı, rezilyansı yüksek ve empati gücü gelişmiş, zorlu sorunlara çözüm üretecek esnekliğe sahip, iletişim ve etkileşim gücü yüksek bireyler yetiştirmek ide okulları’nın en önemli önceliği.

 

ide okulları’nın yetkinlik temelli eğitim modeli hakkında detaylı bilgi için www.ide.k12.tr ’yi ziyaret edebilirsiniz.

 

Diğer yazılar

Evden Okula Geçiş Süreci

05.09.2024

Evden Okula Geçiş Süreci

Hangi yaşta olursa olsun evden okula geçiş süreci ebeveynleri değişimin bir parçası yapmaktadır. Değişimin parçası olarak ebeveynlerin bu süreçte çocuklar için kolaylaştırıcı olmasının koşullarından en önemlisi “Anne/baba olarak benim duygularım neler?” sorusudur.

Depremin Ardından Çocuklara Destek Olmak!

13.02.2023

Depremin Ardından Çocuklara Destek Olmak!

Çocuklar dünyanın güvenli bir yer olduğunu hissettikleri takdirde fiziksel, duygusal ve bilişsel olarak sağlıklı gelişim gösterebilirler. Özellikle 3-6 yaş grubu çocuklar henüz hayatın acımasız gerçekleriyle baş etmeye hazır değildirler. Depreme dair temel bilgileri olmasına rağmen yaşananları anlamlandırmakta zorlanırlar. Okul çağı çocukları (7-10 yaş) ise somut açıklamalarla bilgilendirilme ihtiyacındadırlar. Bu yaş grubu çocuklara yer kabuğunun hareketliliği ve depremin nasıl bir doğa olayı olarak ortaya çıktığını çok fazla coğrafi detaya girmeden anlatabilirsiniz

logo
Neden İde?


ide olarak hangi yaşta olursa olsun herkesin bir fikri, fikirleri olduğuna inanıyoruz. Okullarımızda herkesin fikirlerinin yargılanmadan, özgürce ifade edildiği, tartışıldığı bir eğitim ve sosyal ortam oluşturmaya odaklanıyoruz.

ide’nin eğitim yaklaşımına ve güvenli ortamına değer katan en büyük unsurların başında eğitim kadromuz geliyor. Her biri uzun yıllardır eğitim dünyasının içerisinde yer alan, benzersiz tecrübeye sahip eğitim ve idareci kadromuz öğrencilerimizi yarınlara hazırlıyor. ide’de eğitim kadromuz dünyadaki en güncel gelişmeleri takip edip uygulayarak öğrencilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da yetkin bireyler olarak yetiştirilmesi için kendilerini sürekli geliştiriyor.

Okul-öğrenci-aile uyumuna büyük önem veren bir kurum olarak sadece öğrencilerimizle değil, velilerimizle de açık, net bir iletişim kurmayı ve aynı dili kullanmayı önemsiyor ve bunu gerçekleştirmek için gerekli platformları ve yaklaşımları hayata geçiriyoruz.