Pozitif Ebeveynliğe Giden Yolu Keşfedebilmek

02.02.2021

Pozitif Ebeveynliğe Giden Yolu Keşfedebilmek

Ebeveynlik öyle bir yolculuktur ki başı olan ama sonu olmayan bir serüvendir. Hamilelik öncesinden bile önce içsel bir hazırlığın yapıldığı ebeveyn olma  sürecinde, öncelikli olarak  eve yeni gelecek üyenin fiziksel sağlığını gözeten bir hazırlanış olur. Anne adayı ne yerse, ne içerse bebeğin fiziksel gelişimine nasıl etki eder soruları çokça konuşulur . Son dönemlerde, ebeveynliğe hazırlanış sürecinin bebeğin fiziksel gelişimi yanında duygusal gelişimini de gözeten bir yöne doğru şekil almaya başlaması dikkat çekici.

Çocuklarımızın nasıl bir yetişkin olmasını isteriz?

Ebeveynlik tarzımızı belirleyecek olan en önemli mihenk taşı, büyüdüklerinde çocuklarımızın nasıl yetişkinler olmalarını isteriz sorusuna vereceğimiz cevaptır. Bu cevabımızı her daim aklımızın bir köşesinde tutmamız da çocuklarımızla ilişkimizde bize yön gösterecektir. Ebeveynlik tutumlarımızı geliştirmek, çocuklarımızla ilişkimizi iyileştirmek için okuduğumuz kitaplar, makaleler, katıldığımız eğitimler; hayal ettiğimiz ebeveynlik diyarına bizi götürecek patika yollarında attığımız küçük ama cesur adımlardır. Bu yolculukta, çocuklarımızla daha yapıcı ve keyifli bir ilişki geliştirmek adına ebeveynliğimize sağladığımız her bir katkı çocuğumuzun  mizacının şekillenmesindeki  unsurlardan biri olacaktır.

Anne babaların yönetmekte en çok zorladıkları durumları ele aldığımızda bu anların daha çok çocukların karşı duruş sergiledikleri, direnç gösterdikleri, ebeveynlerinin istedikleri şekilde davranmadıkları anlar olduğunu görürüz.  Ebeveyninin her istediğini yapan, sorgulamadan kabul eden bugünün çocukları; yarının kolay yönetilen, kendi olma özgürlüğünden kolayca vazgeçen, benlik duygusu zayıf, kendi özgünlüğünden vazgeçmiş yetişkinleri olacaktır. Kısaca dememiz o ki ebeveyn otoritesine belli oranda direnç göstermek çocuğun kişilik örüntüsü için olumludur.

Ebeveyn ile kurulacak güvenli bağlanma, hava ve su gibi çok temel bir ihtiyaçtır. Şefkatli kabul temelinde kurulacak güvenli bağlanma ihtiyacı karşılanırsa çocuklarımız ile çok da keyifli  ilerleyecek, ödül ve ceza yaklaşımının ötesinde bir ilişkimiz olacaktır.  Çocuklarımızın başkalarına ait fikirleri sorgulamadan kabullenmesini istemiyor, bağımsız düşünceler üretmesini hedefliyorsak; anne babaların da fikirlerini sorgulamalarını kabul etmemiz gerekmektedir.

Hayatı kimin için yaşıyoruz?

Ebeveynlik yolculuğumuz uzun ve zaman zaman da çok zorlayıcı etaplardan oluşabilmektedir. Bu zorlayıcı etapları kolay geçebilmemiz için ebeveynliğe bakışımızda oluşturduğumuz yaşam felsefemiz de çok önemli bir dinamiktir. Öncelikle ebeveyn olmakla beraber başlayan “Hayatı kimin için yaşıyoruz?” sorusunu kendimize sorarak bu felsefeyi temellendirebiliriz. Çocuğumuza adanmış ve onlar için bir varoluş mu yoksa çocuklarımızla beraber bir yaşam mı yaşıyoruz?

“Çocuğumuzla/çocuklarımızla beraber bir yaşam” sürecinde de 7/24 kusursuz bakım vermesi gereken ebeveynler değil de “yeterince iyi ebeveyn” zemininde olabilmek ,anne babalarında iyilik halini de destekleyecektir. Çocuklarımızla ilişkimizde zaman zaman yaptığımız yanlışların, eksiklerin olması pek tabii mümkündür. Bu yanlışlar ebeveyn çocuk ilişkisinde, kurulan güvenli bağlanmaya elbette ki hemen zarar vermez. Eğer çocuklar, yanlış ve şiddetli tutumlara süreğen bir şekilde maruz kalıyorlarsa zarar görürler. Ebeveynliğimiz süresince zaman zaman yaptığımız hataların sonucunda önemli olan nokta çocuğumuzla ilişkimizi tekrar onarabilmek, incinen bağları tekrar eski haline getirebilmektir. Bir başka önemli nokta da , ebeveyn olarak kendi ihtiyaçlarımızı görebilmemiz ve giderebilmemizdir. Ebeveyn çemberleri; büyük aileden ve arkadaşlardan alınacak destekler zaman zaman bizim suyun üstünde kalmamıza yardım edecek çok değerli kaynaklarımızdır.

Mutlu ilişki kurmayı nasıl sağlarız?

Çocuğumuzu, sadece varolduğu için, başarı-başarısızlıklarından öte , beklentilerimizden ırak bir şekilde şefkatle kucaklayabilmek, koşulsuzca kabullenmek ve kalpten bağlı bir ebeveynlik yapabilmeye yaklaşmak onlarla daha mutlu ilişkileri kurmamıza kapı aralayacak en önemli etkenlerdir. Çocukların gelişimsel olarak geçirdikleri zorlu dönemler (iki yaş ayrışma dönemi, ergenlik dönemi) ve uzun süredir içinde bulunduğumuz yaklaşık bir yıllık bir pandemi süreci gibi dönemlerde yaşadıkları olumsuz duygularını en yakınlarındaki ebeveynlerine boca etmeleri karşısında onları kapsayabilecek ebeveynlik tutumlarımızı güçlendirmek için doğru kaynaklardan alacağımız bilgiler en önemli desteklerdir. Bilgi, denge ve şefkatli iletişim üçlüsünden oluşan bu sacayağına dayandırılmış anne baba tutumları, hayal ettiğimiz ebeveynlik diyarına bizi götürecek yollardır.

Sevginin iyileştirici ve büyütücü etkisinin her daim aklımızda olması, pozitif ebeveylik yolu üzrinde olduğumuzun göstergesi olacaktır.

ide okulları

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü

 

 

 

 

Diğer yazılar

Çocuk Gelişiminde Babanın Rolü

04.04.2019

Çocuk Gelişiminde Babanın Rolü

Babalık rolü tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlar. Her iki eşin de çocuk sahibi olmaya karar vermeleri kendilerini bu göreve hazır hissetmeleri önemlidir. Etkin bir baba rolü çocukların her türlü gelişimlerine olumlu etki eder. Ahlak ve inanç sistemine dair değerler, çocuğun otorite ile olan ilişkisi baba üzerinden şekillenir. Özgüven, akademik başarı, sorumluluk, aidiyet duygusu, cinsel kimlik oluşumu ve başka birçok değerin kazanılmasında babalar kilit rolü oynar. Babasıyla arası iyi olan, onun desteğini hisseden çocuklar daha özgüvenli ve kendini daha gerçekçi değerlendirebilen bir kişilik yapısı kazanabilir. Baba cesaretlendirdiği kadar, sağlıklı sınırlar da koyan kişidir. Baba bir işin yapılmasına cesaretlendirirken, aynı zamanda nerede durulması gerektiğini de hatırlatan kişidir. Çocuğa cesareti ve kendi sınırlarını aynı anda öğretebilendir.

Sömestr Tatilini Nasıl Değerlendirebilirsiniz?

29.01.2018

Sömestr Tatilini Nasıl Değerlendirebilirsiniz?

Tatilin iyi planlanması, çalışma döneminin verimliliğini arttırdığı gibi çocuklarınızın...

logo
Neden İde?


ide olarak hangi yaşta olursa olsun herkesin bir fikri, fikirleri olduğuna inanıyoruz. Okullarımızda herkesin fikirlerinin yargılanmadan, özgürce ifade edildiği, tartışıldığı bir eğitim ve sosyal ortam oluşturmaya odaklanıyoruz.

ide’nin eğitim yaklaşımına ve güvenli ortamına değer katan en büyük unsurların başında eğitim kadromuz geliyor. Her biri uzun yıllardır eğitim dünyasının içerisinde yer alan, benzersiz tecrübeye sahip eğitim ve idareci kadromuz öğrencilerimizi yarınlara hazırlıyor. ide’de eğitim kadromuz dünyadaki en güncel gelişmeleri takip edip uygulayarak öğrencilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da yetkin bireyler olarak yetiştirilmesi için kendilerini sürekli geliştiriyor.

Okul-öğrenci-aile uyumuna büyük önem veren bir kurum olarak sadece öğrencilerimizle değil, velilerimizle de açık, net bir iletişim kurmayı ve aynı dili kullanmayı önemsiyor ve bunu gerçekleştirmek için gerekli platformları ve yaklaşımları hayata geçiriyoruz.