Benlik Algısı ve Özgüven Gelişimi

25.02.2025

Benlik Algısı ve Özgüven Gelişimi

İyi gelişmiş benlik algısı ve dengeli bir özgüven, yaşam boyu sağlıklı bir ruh halini sürdürebilmenin ve zorluklara karşı dayanıklılık geliştirmenin temel unsurlarındandır. Hayatta karşılaşılan güçlükler, başarısızlıklar ve zor zamanlar kaçınılmazdır; ancak olumlu bir benlik algısına ve güçlü bir özgüvene sahip çocuklar bu tür durumlarla daha etkili bir şekilde baş edebilir ve yaşadıkları olumsuzlukların üstesinden daha hızlı bir şekilde gelebilirler.

Benlik kavramı, bireyin kendi hakkındaki duygu, düşünce ve inançlarını ifade eden, bireyin içsel dünyasından yansıyan bir değer duygusudur. Kişinin fiziksel görünümü, zekası, başarıları, yetenekleri, değerleri ve başkalarının ona karşı tutumları gibi unsurları içeren kendisi hakkındaki genel değerlendirmesidir. 'Ben kimim?' ve 'Dünyada nasıl var olacağım?' sorularına yanıt ararken, kişilik oluşumunun da temel bir parçasını oluşturur. Bir çocuğun benlik algısı, doğduğu andan itibaren şekillenmeye başlar ve hayatı boyunca yaşadığı deneyimlerle, aldığı geri bildirimlerle sürekli olarak şekillenir. Genetik aktarım, ebeveynlerin iletişimi ve çocuğun yetiştirilme şekli, içerisinde bulunulan toplumun kültürel ögeleri, arkadaş çevresi, öğretmenler gibi pek çok etkenle birlikte çocuklar kendi gözlemlerini de ekleyerek öz benlik algılarını zaman içinde oluştururlar.

Bir çocuğun kendini tanıması ilk olarak bakım verenleri aracılığıyla gerçekleşir. Özellikle yaşamın ilk yıllarında ihtiyaçları karşısında tutarlı, duyarlı ve sevgi dolu yaklaşıma sahip ebeveynler gördükçe kabul edildiğini anlar, değerli ve sevilebilir olduğunu hisseder. Göz teması, sevecen bir tutum, sözel ya da sözel olmayan tüm uyaranlar çocuğun benlik algısını şekillendirmesinde rol oynar. Özerklik kazandıkça, çocuk çevresiyle daha fazla etkileşime girer ve bu süreç, onun kendini daha derinlemesine tanımasına olanak tanır. Sosyal etkileşimler, arkadaşlıklar, oyunlar ve okulda karşılaştığı farklı durumlar, çocuğun benlik algısının gelişiminde önemli bir rol oynar. Çocuk, kendisini başkalarıyla karşılaştırarak yeteneklerini, sınırlarını ve değerini daha iyi anlar.

Ergenlik dönemine adım attığında, kimlik arayışı daha da yoğunlaşır ve bu süreç, hem içsel bir keşif hem de çevreyle sürekli bir etkileşimle devam eder. Kendi değerlerini, inançlarını, hedeflerini ve hayatla ilgili beklentilerini oluştururken, toplumsal normlar ve aile beklentileri de bu gelişimi etkiler. Kendi kimliğini bulma süreci, zaman zaman karışıklık ve belirsizlik yaratabilir, ancak bu süreç, çocuğun kişisel gelişiminin ve olgunlaşmasının önemli bir parçasıdır.

Özgüven Gelişimi

Özgüven duygusu bireyin kendi yeteneklerine, yapabileceklerine, kendine duyduğu güven ve inancı ifade eder. Kendini tanıyan çocuğun, karşılaştığı yeni durum sonrasında "Bunu yapabilir miyim?" sorusuna getirdiği yanıt olarak tanımlanabilir. Benlik algısında olduğu gibi çevreden gelen geribildirimler ve destekleyici tutum özgüven gelişiminde önemli rol oynar. Sonucun değil çabanın takdir edilmesi, denemeye açık bir ortam sunulması, ihtiyacı olduğunda yaptığı işi tamamlamaya yardım edilmesi çocuğun "Deneyebilirim, yapabilirim." düşünceleri geliştirmesine yardımcı olur. Dışarıdan gelen müdahaleler, koruyucu yaklaşımlar, bağımsızlaşmaya çalıştığında gelen yetişkin müdahaleleri çocuğun deneyim kazanma fırsatını elinden aldığı gibi, otokontrol geliştirmesine, yeni deneyimlere makul bir yaklaşım sergilemesine zaman içinde engel olmaya başlar.

İyi gelişmiş bir benlik algısı, özgüveni destekleyen ve onunla paralel ilerleyen bir kavramdır. Kendi değerini ve sınırlarını gerçekçi bir şekilde bilen çocuklar, özgüvenlerini dengede tutabilirler. Çocuk yaratıcı olduğuna dair bir benlik algısına sahipse, katılım gösterdiği faaliyetlerde yaratıcılığını ortaya koymakta özgür davranır. "Ben yeterliyim" gibi olumlu bir benlik algısına sahip olan bir çocuğun, başarısızlıkları karşısındaki düşüncesi duruma özeldir. Kendi hatalarını kabul eder, düzeltmesi gereken yerler için plan yaparak çaba gösterir ve bu hataları içselleştirip kişisel yetersizliğiyle ilişkilendirmeden yola devam edebilir.

Özgüven Sahibi Çocuklar Yetiştirmek için Ebeveynler Olarak Neler Yapabilirsiniz?

  • Mükemmeliyetçi ve baskı içeren yaklaşımlardan kaçınmak: Çocukla kurulan iletişimde mükemmeliyetçi tutumlardan uzak durmak gereklidir. Anne babanın yoğun beklentisi çocuğu yapay bir ben algısı oluşturmaya itebilir. Kendi istek ve ihtiyaçlarını değersizleştirip başkalarını memnun etmeyi temel önceliği haline getirebilir. Kendisini yeterince tanıma imkanı bulamayan çocuk, özgüven duygusu sarsıldığında hayattaki amacını belirlemede zorluk yaşayabilir. Baskı altında bir çocuk yeterince otokontrol duygusu geliştiremeyeceği için, anne babanın denetim mekanizmasından uzaklaştığında kendi denetim sistemini kurmakta zorlanabilir.
  • Kıyaslamadan kaçınmak: İnsan sosyal bir canlı olarak zaman zaman rekabet duygusu taşıyabilir. Bir çocuğun bunu anlamlandırması için kendi duygularını yeterince tanıması ve duygularının farkında olması gerekir. Öte yandan çocuğun benlik algısı; kendini yeterli hissetmesi, sevilesi olduğu ve değer gördüğü duygusuyla beslenir. Bir ötekinin başarısı ya da başarısızlığını kendi deneyimleri üzerinden konuşmak, kendi varlığı ve yapabilecekleriyle ilgili yanlış bir izlenim edinmesine neden olarak, özdeğer duygusunun zedelenmesine yol açabilir.
  • Yeterli hoşgörü ortamı: Çocukların istekleri anında gerçekleştirildiğinde hazzı ertelemeyi öğrenmekte zorlanırlar. Hata yapıp sorumluluk üstlenmediklerinde kendi sınırlarını belirlemekte kafa karışıklığı yaşarlar. Bu durumda emek vermeyi, yanlışları düzeltmeyi, beklemeyi, ertelemeyi öğrenmek olduğundan daha zor hale gelebilir. Kendi yapabileceklerini keşfetmeleri için sorumluluk duygularını destekleyici nitelikte bir anlayış geliştirmek önemlidir.
  • Bağımsızlaşmasına izin vermek: Çocuğun dünyayı merakla keşfetmesine devam etmesi için optimum düzeyde güvenlik önemli yeterlidir. Yaş düzeyine göre ayrışmalarına/uzaklaşmalarına müsaade etmek, kendi kararlarını almaları yönünde teşvik etmek kimlik gelişimleri açısından oldukça önemli bir role sahiptir.
  • Geri çekilin ve izleyici olun: Çocuğunuzun risk almasına, seçimler yapmasına, sorunları çözmesine fırsat vermeniz, düşe kalka öğrenmesini sabırla izlemeniz özgüven gelişimlerine destek olacaktır. Müdahale eden bir tutum benimsemektense dinleyici rolde kalabilmek, zorlandığında seçenekleri arasından beraber değerlendirme yapabilmek kendi yolunu çizdiği düşüncesini ve yeterlilik hissini pekiştirir. Kendisini ilgilendiren bir durumda kendi payını fark etmesi için koruyucu rolden çıkmak ve takipte kalmak çocuğun benlik bütünlüğüne katkı sağlar.
  • Yeteri kadar övgü: Çocuğun gelişim gösterdiği ve halihazırda yetenekli olduğu alanlarda neden sonuç ilişkisi kurarak onu takdir etmek gerçekçi bir özgüven gelişimine katkı sağlar. Çabasını ve sürecini takdir etmek, içinde bulunduğu eylemlerden aldığı keyif duygusunu artırmasına yardımcı olur. Her başarısına ya da her deneyimine övgüyle yaklaşmak ise gerçeklikten uzak bir özgüven inşasına sebep olabilir ve gelişimini duraksatıcı bir etkiye neden olabilir. Özgüven gelişimi tekrar ve tekrar denemekle, üzerine gitmekle yakından ilişkilidir.
  • Aile içi etkileşim: Çocuğun güvende hissedeceği en önemli yer yuvasıdır. Kendi oluşuna ve farklılıklarına gösterdiği saygının bir belirleyicisi de anne, baba ve çocuk arasındaki ilişkidir. Nazik, saygılı ve birbirini gözeten bir yaklaşım geliştirebilmek çocuğun kendini güvende hissetmesine yardımcı olup, kendine karşı şefkat ve sevgi göstermesinde önemli rol oynar. Öte yandan kendinizle kurduğunuz ilişki ‘’Ben nasıl yaşamalıyım?’’ sorusuna yanıt arayan çocuk için yol gösterici olacaktır.
  • Yeni deneyim fırsatları: Farklı etkinlikler ve hobiler denemek yeteneklerini nasıl kullanacağı konusunda çocuğa yeni bir bakış açısı sunar. Her bireyin başarı göstereceği alanlar birbirinden ayrıdır. Bu biricikliğini keşfetmesinde yapamadıklarını görmesi yaptıklarının takdir edilmesi kadar anlamlıdır.

ide okullarında öğrencilerimizin benlik algılarını ve özgüven gelişimini nasıl destekliyoruz?

  • İş birliği ve dayanışmayı teşvik eden bir okul iklimi yaratmak,
  • Olumlu ve destekleyici bir dil kullanmak,
  • Her öğrencinin gelişim sürecinin kendine özgü olduğunu bilerek kendi hızlarına saygı duymak,
  • Öğrencileri ilgi ve yeteneklerine uygun etkinliklere yönlendirerek kendilerini keşfetmelerine yardımcı olurken başarı duygusunu yaşamalarını sağlamak,
  • Sanat, spor ve yaratıcı faaliyetlere katılımlarını destekleyerek farklı alanlarda kendilerini ifade edebilecekleri fırsatlar sunmak,
  • Öğrencilerin çabalarını takdir etmek ve yapıcı geri bildirimde bulunmak,
  • Grup çalışmaları, projeler ve tartışmalar aracılığıyla grup içinde yer edinmeyi, kendi rollerini üstlenmeyi ve iş birliği içinde hareket etmeyi öğrenmelerine yardımcı olmak,
  • Kendilerini, duygularını tanımalarına ve paylaşmalarına rehberlik etmek, güçlü yanlarını fark etmelerini sağlamak,
  • Ailelerle iletişim halinde kalarak öğrencimizin güçlendirilmesi gereken yönlerini beraber gözden geçirmek.

 

Benlik algısı ve özgüven gelişimi temeli ilk yıllarda atılsa da insanın yaşamı boyunca devam edecek bir süreç olarak düşünülmelidir. Çocuğun kendi yaşamı üzerinde kontrol duygusuna sahip olması, değerli hissettirilmesi, koşulsuz kabul ve sevgi görmesi kendine inancını besleyerek durağan zamanlarında devam etmesini kolaylaştıracaktır.

 

Benlik algısı ve özgüven gelişimiyle ilgili kaynak önerilerimiz:

  • İçimizdeki Çocuk - Doğan Cüceloğlu
  • Bütün Beyinli Çocuk - Daniel J. Siegel & Tina Payne Bryson
  • Duygusal Zekası Yüksek Çocuklar Yetiştirmek - John Gottman Joan DeClaire
  • Çocuklar İçin Beş Sevgi Dili - Gary Chapman – Dr. Ross Campbell
  • Çocuğunuzla Birlikte Büyümek – Naomi Aldort
  • Az Lakırtı Bol iletişim - Öz güven Öz saygı Kutu Oyunu

 

Kaynakça

Humphreys, T. (2001). Çocuk Eğitiminin Anahtarı Özgüven. Epsilon Yayınları

Nelsen, J., Lott, L., & Glenn, H. (2007). Çocuk Eğitiminde Pozitif Disiplin. Yakamoz. 

Winnicott, D. W. (2017). İnsan Doğası. Pinhan Yayıncılık.

 

            ide okulları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü

Diğer yazılar

İyi Bir İngilizce Eğitimi Nasıl Olmalı?

22.05.2018

İyi Bir İngilizce Eğitimi Nasıl Olmalı?

Çocuklarımızın küresel dünyada başarılı olmalarının yolu İngilizceyi çok iyi bilmelerinde, anlamalarında ve kullanmalarında yatıyor.

Çocuklarda Sınırların Farkında Olmak Neden Önemlidir?

25.11.2017

Çocuklarda Sınırların Farkında Olmak Neden Önemlidir?

Çocuklar, yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamak isterler ve buna ihtiyaç duyarlar...

logo
Neden İde?


ide olarak hangi yaşta olursa olsun herkesin bir fikri, fikirleri olduğuna inanıyoruz. Okullarımızda herkesin fikirlerinin yargılanmadan, özgürce ifade edildiği, tartışıldığı bir eğitim ve sosyal ortam oluşturmaya odaklanıyoruz.

ide’nin eğitim yaklaşımına ve güvenli ortamına değer katan en büyük unsurların başında eğitim kadromuz geliyor. Her biri uzun yıllardır eğitim dünyasının içerisinde yer alan, benzersiz tecrübeye sahip eğitim ve idareci kadromuz öğrencilerimizi yarınlara hazırlıyor. ide’de eğitim kadromuz dünyadaki en güncel gelişmeleri takip edip uygulayarak öğrencilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da yetkin bireyler olarak yetiştirilmesi için kendilerini sürekli geliştiriyor.

Okul-öğrenci-aile uyumuna büyük önem veren bir kurum olarak sadece öğrencilerimizle değil, velilerimizle de açık, net bir iletişim kurmayı ve aynı dili kullanmayı önemsiyor ve bunu gerçekleştirmek için gerekli platformları ve yaklaşımları hayata geçiriyoruz.