Çocuğumun Mutlu Olmasına Nasıl Katkı Sağlarım?

15.11.2019

Her ebeveynin ortak isteği çocuklarının mutlu bireyler olmasıdır. Mutlu hissedebilmeyi destekleyen unsurlardan biri de pozitif bakış açısına sahip olmaktır. Pozitif bakış açısını yakalayan çocukların kendinden emin ve başarılı oldukları da araştırmalarca kanıtlanmıştır.

En büyük rehber ebeveynler

Pozitif bakmak kavramını daha somutlaştıracak olursak “bardağın dolu tarafını görmek” deyimini kullanabiliriz. Günümüzde, çocukların talepkar ve memnuniyetsiz olduğu konusundaki artan yakınma ve sorunlarla sıkça karşılaşmaktayız. Bu durumlarda çocukların bardağın dolu tarafını görebilmek bir yana, daha fazla bardak görmek istediklerini metaforik olarak ifade edebiliriz. Oysa çocukların bakış açılarını şekillendirmek, farkındalık kazandırmak en büyük rehberler olarak ebeveynlerin elindedir. Bu anlamda sahip olduklarının farkında olan ve onların değerini bilen çocuklar yetiştirmek onların mutluluğu için oldukça önemlidir.

Sahip olduklarımız derken sadece maddi varlıklarımızı ve fiziksel koşullarımızı kastetmeyiz elbette. Sağlıklı olmanın, hayatta olmanın değerine ilişkin bilinç; özdeğer gelişimi ve mutlu olmak için en temel olandır. Çocukların hırslı ve rekabet dolu yaşamda beden ve ruh sağlığını koruyabilmeleri için “ben hayattaysam, sağlıklıysam her şey mümkündür” düşüncesi önemli bir dayanaktır.

Başarının püf noktası: Zamanı doğru ve verimli kullanmak

Giderek hızlanan dünyamızda zaman, sağlıktan sonra sahip olduğumuz en kıymetli kaynağımızdır. Zamanı planlı ve verimli kullanmak başarının da en önemli adımlarındandır.  Bu nedenle, çocukların küçük yaşlardan itibaren vakitlerini verimli şekilde kullanabilmeleri için ebeveynler olarak onlara örnek olmak ve rehberlik etmek oldukça önemlidir.

Çevresine duyarlı ve bilinci yüksek bir birey olmaya teşvik etmeliyiz.

Sağlığın ve zamanın yanında, sahip olunan doğal ve maddi varlıkların kıymet ve önemini bilmek, onları bilinçli kullanmak da çocukları bilinçli birer tüketici kılmak yanı sıra mutlu birey olmalarına da katkı sağlar. Dünya kaynaklarını   hızla yok eden tüketim toplumunda en çok ihtiyacımız olan da bilinçli olmak ve bu bilinci davranışa dönüştüren bireyler yetiştirebilmektir. Bu anlamda ebeveynlerin çocuklarına rol model olması birinci öğretici metot olmakla birlikte, “ihtiyaç” ile “istek” kavramlarının ayırdında olmaları yönünde çocuklarımızı desteklemek de büyük önem taşımaktadır.

Sahip olduklarını paylaşabilen, ihtiyacı olana destek olmak konusunda gönüllü olan bireyler yetiştirmeye gayret ettiğimizde biliyoruz ki çocuklarımız pozitif bakış açısına daha kolay ulaşırlar ve yapıp ettiklerini, yaşamlarını daha keyifli deneyimler olarak algılarlar.

ide okulları

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi

ide Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü ile Süreç Odaklı Yaklaşım

ide olarak, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümüne büyük önem veriyoruz. Sorun odaklı değil, süreç odaklı çalışarak tüm öğrencilere ulaşan bir yaklaşımla, öğrencilerimizin sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimlerini takip ederek destekliyoruz. ide’de her öğrenci anasınıfından başlayıp ilkokul sonuna kadar aynı rehber öğretmen tarafından takip edilir. Daha sonra ortaokul yılları boyunca da bu yaş grubunun gelişimsel özelliklerine hakim farklı bir rehber öğretmen tarafından gözlemlenir.

 

ide okullarının eğitim yaklaşımı ve vizyonu hakkında daha detaylı bilgi için tıklayınız: 
https://www.ide.k12.tr