Çocukluktan Gençliğe Arkadaşlık İlişkileri

25.03.2021

Çocukluktan Gençliğe Arkadaşlık İlişkileri

Arkadaşlık, kişiler arasında karşılıklı paylaşım, iletişim, etkileşim, eğlence gibi öğeler yanında duygusal bağları da içeren bir ilişkidir. En yakınımızdaki akranlarımız tarafından kabul edilmek, güven duymak, bulunduğumuz çevreye ait hissetmek demektir. Arkadaşlıklar, hayatımıza değer katan, hayat boyu süren bir ilişki biçimidir. Aile soyuna dayalı bağlardan sonra gelen en güçlü bağdır.

Okul çağı başlayan çocuklarda akran ilişkilerinin önemi nedir?

Aileden sonra akran ilişkilerinin tam anlamıyla ilk kurulduğu yer eğitim kurumlarıdır. Okul yaşamının en heyecanlı yönlerinden biri, gerçek anlamda ilk arkadaşlıkların kurulması veya yeni arkadaşlıkların edinilmesidir. Özellikle okul yaşantısına ilk kez dahil olacak olan çocuklar için okula uyum ve akran ilişkileri, karşılıklı etkileşim halindedir.

Okula uyum sağlayan çocukların sosyal etkileşimlerinin daha iyi olduğu, sosyal becerileri sıklıkla kullandıkları ve akranları tarafından sevildikleri ve kabul edildikleri görülmektedir. Akranlar; sağladıkları destek, bakım, güven ve arkadaşlıkla çocukların özgüvenlerini arttırmaktadır. Bu ilişkiler aracılığıyla çocuklar sosyal beceriler kazanırlar ve aidiyet duygusunu geliştirirler.

Yaş gruplarına göre akran ilişkileri evreleri nasıl gelişir?

Okul öncesi dönemde, oyun arkadaşlığın temelidir. Dört-yedi yaş arasındaki çocuklara göre arkadaşlık, oyun oynamayı ifade eder. Arkadaşlığı oyun bitene kadar süren bir beraberlik olarak görürler. Bu dönemde akran ilişkilerinde arkadaşlığın temel amaçları; çocukların arkadaş olmanın anlamını anlamaları, çocukların iyi bir arkadaş olmanın özelliklerini tanımaları ve daha iyi iletişim kurma becerilerini kazanmalarıdır. Bu amaç doğrultusunda yetişen çocukların, birbirlerini oldukları gibi kabul ettikleri, eşyalarını paylaştıkları, birbirlerini dinledikleri, birbirleriyle vakit geçirmekten hoşlandıkları, zor anlarında birbirlerine destek oldukları, pozitif, sevecen, yardımsever, çözüm odaklı oldukları ve empati duygularının geliştiği gözlemlenmiştir.

İlkokul dönemindeki akran ilişkilerine genel olarak bakıldığında da, çocuğun içinde yer aldığı sosyal çevrede (akran ilişkileri, sınıf kuralları vb.), kişilerin bireysel özellikleri (sosyal becerileri, sosyal davranışları vb.) ve birbirleriyle etkileşimleri, akran ilişkilerinin yapısını şekillendirmektedir. Akran grupları, kabul edilme yoluyla çocuğun sosyalleşmesine yardımcı olur. Çocuk, bir gruba kabul edilmek için uğraşır ve grup içinde yaşama yollarını öğrenir. Çocuklar, bu etkinlikler için beğendikleri çocuklarla özdeşleşmeye çalışır. İlkokul çağında çocuklar aynı zamanda kendi cinsiyetlerine ilişkin görüşlerini de oluşturmaya başlarlar. Bu dönemde çocuklar genellikle kendileriyle aynı cinsten oyun arkadaşlarıyla ilişki kurmaya özen gösterirler ve bu tercihleri kadınlık-erkeklik kavramlarını geliştirmelerine yardımcı olur. 

Ergenlik döneminde gelişim özelliği olarak kimlik arayışı kendini sosyal ilişkilerde özellikle de arkadaşlık ilişkilerinde yoğun olarak gösterebilmektedir. Ergenler için arkadaş edinmek, bir gruba dahil olmak, bir statü kazanmak, arkadaşları tarafından kabul edilmek ve beğenilmek önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum ergenin aileden uzaklaşmasından çok, onun kendine özgü ve ona ait aile dışında yakın bir çevre oluşturma ve giderek bireyselleşme çabasından kaynaklanmaktadır. Bu dönemde kurulan arkadaşlık daha çok ortak ilgi alanlarında sosyalleşmek ve sırlarını paylaşmak şeklindedir. Akran ilişkileri, ergenin bu dönemde karşılaştığı sorunların üstesinden gelmesinde ve yetişkin yaşamına hazırlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Her şeyden önce, akran grupları ergene rol model olarak, ona geribildirim vererek ve kendini diğerleriyle karşılaştırabileceği uygun bir ortam sağlayarak ergenin psikososyal gelişiminde oldukça etkili ve önemli bir rol oynamaktadır. Bunun yanında akran grupları bağlılık ve ait olma duygusu sağlayarak ergenin kendine güveni ve benlik saygısı gelişimi üzerinde etkili olmakta ve stres yaratan olayların etkisini azaltan sosyal bir destek sağlamaktadır. Bu dönemde yakın arkadaşlıklar ortaya çıkar. Bir genç  arkadaş ilişkileri içerisindeyken , başta eşitlikçi sosyal ilişki kurmayı ,sonrasında  güvenli davranış göstermeyi, kendi düşüncesini ifade etmeyi, başkalarının fikirlerini hoşgörü ile karşılayabilmeyi öğrenir. Aynı zamanda ergen, aileden gelen değer yargıları ile arkadaşlarından gelen değer yargılarını birbirleri ile uyuşturma uğraşı içindedir. Karşı cinsin kabul edici tavırlar içinde olması ve genci beğenmesi, ergenin kendini değerli bir varlık olarak algılamasına ve karşı cinsle daha güvenli ilişkiler kurmasına fırsat tanır.
Arkadaşlık ilişkilerinde çatışma durumlarında ne yapmalıyız ?

Arkadaşlık ilişkilerinde işler her zaman arzuladığımız şekilde yolunda gitmeyebilir. Söz konusu insan ilişkileri olunca problemlerin, çatışmaların çıkması, ilişkilerde sorunların olması doğal bir durumdur. Tıpkı yetişkinler arasında  olduğu gibi çocuklar, gençler arasındaki  kişilik yapılanmalarındaki farklılıklar, aile içerisindeki konumlarının, aile ilişkilerinin, anne-baba tutularının, ilgi alanlarının farklılıkları  bu çatışmalara sebep olmaktadır.  Çatışma durumlarında önemli olan bu gibi zamanlarda arkadaşlığın sürekliliği açısından nasıl davranmamız gerektiğini bilmek ve duruma uygun yöntem geliştirmektir.

ide okulları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümümüzün “Çocukların Arkadaşlık İlişkilerinin Geliştirilmesinde” Anne Babalara Önerileri

Bazı çocukların arkadaş ilişkilerinde daha fazla güçlük yaşadıklarını ve durumdan mutsuz olduklarını gözlemleriz. Örneğin; “Neden benim okulda hiç arkadaşım yok?” veya “Benimle neden kimse oynamıyor?” sorularıyla gelen çocuğunuza yanıt vermek bu nedenle hiç de kolay olmayabilir. Bu süreçte anne baba olarak , arkadaşlık ilişkisinde gerekli becerileri öğrenmeleri konusunda  çocuklarınıza rehberlik etmeniz çok kıymetlidir. 

  • Çocuğun arkadaş ilişkilerinin olumlu yönde gelişmesi için anne babaların çocukları ile daha fazla zaman geçirmeleri, etkili konuşma ve dinleme becerilerini kullanarak iletişim kurmaları çok önemlidir.
  • Çocuğunuzun arkadaş bulamama ile ilgili bir sorunu varsa ilk önce arkadaş ilişkilerinde problem oluşturabilecek davranışları olup olmadığını gözlemleyebilirsiniz. Örneğin; çok baskın ya da fazlasıyla çekingen olabilir. Problem tanımladıktan sonra davranışın değişimi için destek olabilmek daha mümkün olabilecektir.
  • Çocuğunuz arkadaşlarıyla ilgili yaşadığı bir sıkıntıyı anlattığında hemen çözüm için bir şeyler bulmaya çalışmak yerine sadece onu dinleyin. Amacı sadece anlatmak olabilir. Çocuklar bazen anlatırken çözüm yolunu kendileri bulabilirler. Eğer çocuğunuz sizden problemi çözmek için destek istiyorsa, plan oluşturmasına yardım edin. Sizin kendi yapabileceklerinizi çocuğunuzun uygulaması için zorlamayın.
  • Çocuklarınıza arkadaş ilişkilerini olumlu yönde etkileyecek hikayeler okuyabilirsiniz. Eğer sizin için uygunsa eve kuş, balık gibi hayvanlar alabilirsiniz. Diğer canlılarla, beslediği hayvanı ile empati kurabilen çocuğun bu becerisini akranlarına da genellemesi mümkün olacaktır.
  • Sosyal becerilerinin gelişmesi ve güveninin artması için destek olurken çocuğunuzdan çok büyük adımlar beklemeyin. Çocuğunuzun olumlu davranışlarını mutlaka pekiştirin.
  • Tüm dikkatini arkadaşlık kurmak üzerine yoğunlaştırmayın doğal süreç halinde arkadaşlığın gelişimine izin verin
  • Çocuğunuzun dikkatini, kendi davranışının başkalarında yol açtığı duygulara ve başkalarının davranışlarının da kendilerinde yol açtığı duygulara çekebilirsiniz. ’’Sen böyle davranınca,……… ne hissetmiş olabilir? Ya da …….. olunca sen ne hissettin?’’ gibi sorular sorabilirsiniz.

Anne-babalar olarak çocukların kendini ifade etme, karşılıklı iletişime geçme, duygularını kontrol etme ve sorunlarını çözme becerilerini geliştirmeleri için onlara destek olabilirsiniz. Bu nedenle arkadaşları ile etkileşime girme konusunda güçlükler yaşayan çocukların hangi sosyal becerilerde zorlandığını belirlemek ve bu becerileri geliştirmek üzere hareket etmek ona yardımcı olmanızı sağlayacaktır.

ide okulları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü olarak çocukluktan gençliğe arkadaşlık ilişkilerini ele aldığımız bu yazımızda umarım siz anne babalara ışık tutabilmişizdir.

ide okulları

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü

 

 

 

 

 

 

 

 

Diğer yazılar

Sömestr Tatili İçin Anne Babalara Öneriler!

17.01.2019

Sömestr Tatili İçin Anne Babalara Öneriler!

Karne; akademik dönemin bitişi, kazanılan bilgi ve becerilerin görece göstergesi ve tatilin başlangıcı anlamına gelir.

Gelişim Çağındaki Çocuklarda  Yeterli ve Dengeli Beslenme Neden Önemlidir?

22.10.2018

Gelişim Çağındaki Çocuklarda Yeterli ve Dengeli Beslenme Neden Önemlidir?

Günlük koşuşturmaca içerisinde dengeli beslenmeyi ihmal ediyor, ya da öğün atlayabiliyoruz. Halbuki..

logo
Neden İde?


ide olarak hangi yaşta olursa olsun herkesin bir fikri, fikirleri olduğuna inanıyoruz. Okullarımızda herkesin fikirlerinin yargılanmadan, özgürce ifade edildiği, tartışıldığı bir eğitim ve sosyal ortam oluşturmaya odaklanıyoruz.

ide’nin eğitim yaklaşımına ve güvenli ortamına değer katan en büyük unsurların başında eğitim kadromuz geliyor. Her biri uzun yıllardır eğitim dünyasının içerisinde yer alan, benzersiz tecrübeye sahip eğitim ve idareci kadromuz öğrencilerimizi yarınlara hazırlıyor. ide’de eğitim kadromuz dünyadaki en güncel gelişmeleri takip edip uygulayarak öğrencilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da yetkin bireyler olarak yetiştirilmesi için kendilerini sürekli geliştiriyor.

Okul-öğrenci-aile uyumuna büyük önem veren bir kurum olarak sadece öğrencilerimizle değil, velilerimizle de açık, net bir iletişim kurmayı ve aynı dili kullanmayı önemsiyor ve bunu gerçekleştirmek için gerekli platformları ve yaklaşımları hayata geçiriyoruz.