20.12.2019
Gönüllülük; toplumda insanlar arasındaki sosyal ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan, toplumsal yaşantıyı kolaylaştırıcı bir değerdir. Toplum içinde bu değerin yaygınlaşması; ortaya çıkan kimi sosyal sorunlara çözüm üretilebilmesine, insanlar arasındaki birlik, beraberlik duygularının pekişmesine yardımcı olur.
Toplumsal faydanın yanı sıra gönüllü hareketlerin içinde olmanın insanlara kişisel olarak katkıları da söz konusudur. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;
*Tüm insanlara, canlılara, doğaya karşı daha duyarlı bakabilmek,
*Ekip çalışmasında pratik yapıp, deneyim kazanabilmek,
*Herhangi bir işi yürütmede içsel motivasyonu harekete geçirebilmek,
*Başkalarını motive edebilmek,
*Sunum yeteneğini geliştirmek,
*Özgüvenini geliştirmek,
*Bir işi başarmanın, bir işe yaramanın hazzını duyabilmek,
*Vizyon kazanmak,
*Yaşantıyı rutinden çıkarmak.
Gönüllülük, Hayatın Her Alanında Etkin Olmalıdır.
Tüm bu kişisel ve toplumsal faydaları nedeniyle gönüllülük değerinin hem aile içinde, hem de çocukların yer aldığı okul vb. gibi tüm kurumlar içinde ele alınıyor ve önemseniyor olması kıymetlidir.
ide okulları olarak, öğrencilerimizin ev ve okul yaşantılarında öğrendikleri ile hayata dair kazanımlarını artırmaya, bir sanat dalı ya da sportif bir etkinlikte yer almalarını sağlayarak bilgi ve becerilerini geliştirmeye çalışıyoruz.
Onları bu bilgi ve becerilerle geleceğe hazırlarken aynı zamanda da yarının yetkinlikleriyle donatmayı hedefliyoruz. Bu nedenle yarını anlamak, bugünden yarınların başarılı ve mutlu bireylerini yetiştirmek için yeteneklere odaklanıyoruz. Bu yetkinliklerden öne çıkanlar;
*Eleştirel ve yaratıcı düşünebilme,
*Karar alma ve yargıya varmada kendine güvenme,
*Olumlu benlik algısı,
*Stratejik planlama,
*İnsiyatif alma,
*Sabır gösterme ve mücadele etme,
*Adaptasyon becerisi
Okul vb. gibi kurumlar çocukların kazanımlarını belgelerken, yukarıda 21. yüzyıl yetkinlikleri şeklinde sıraladığımız kişisel kazanımlar onların yaşam deneyimlerini içselleştirmeleri yoluyla, davranışları ve kendileri ifade edişleri ile gözlemlenir. Çocukların gönüllülük faaliyetlerini önemsemesi, yaşına uygun olarak bu faaliyetlerin içinde bulunması 21. yüzyıl yetkinliklerini kazanmasında da etkin rol oynar.
Gönüllülük Ailede Başlar.
Çocukları gönüllü faaliyetler içinde olmaya teşvik etmenin temelleri aile içinde atılır. Gönüllü olma, karşılıksız yardım çok küçük yaşlarda çocukların akranlarıyla oyuncaklarını paylaşması ile başlar, sonrasında büyüdükçe kendinden daha küçük yaşlarda olanlara oyuncak, giysi vb. ürünlerin verilmesiyle devam eder. Ardından kendisi kadar şanslı olmayan yaşıtlarını ve diğer bireyleri fark ettiği yaşa geldiğinde yaşına uygun gönüllü faaliyetler içinde bulunmaya başlayabilir.
Gönüllü Çalışmalar, İnsan İlişkilerini Güçlendirir.
Gönüllü çalışmalar içinde olan çocuklar karşılıksız yardım yapmanın hazzını yaşarlar. Coşku içinde hissederler ve içinde bulundukları her türlü gruba (aile, okul, sınıf arkadaşları gibi) bağlılık duyguları yüksek olur. Daha fazla sayıda arkadaşları olur. Bu arkadaşlarıyla kurdukları bağ güçlü bir bağ olur ve bu güçlü bağ da psikolojik iyilik hali sağlar. İlerleyen yaşlarda çocukların özgeçmişlerinde gönüllü faaliyetlerin listelenmiş olması onlar için hem üniversitelere kabulde hem de iş başvurularında olumlu katkı sağlar.
Gönüllü faaliyetler kişilere kendi potansiyellerini görme şansı verir. Bu faaliyetler sırasında başkalarının sizi nasıl değerlendirdiğini de duyma imkânınız olur. Becerilerini, ilgi alanlarını bilmek kariyer başarısının temelidir. Bilinmelidir ki gönüllü faaliyetler yoluyla kişiler “vermenin, daha fazla almayı sağladığını” deneyimler.
ide okulları
Diğer yazılar
22.06.2021
Çocuklarımıza Nasıl Sosyal Beceri Kazandırabiliriz?
Sosyal etkileşim insan yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Yaşamını ilişkiler ağı içerisinde sürdüren insanın uyumunda ve mutlu olmasında sağlıklı sosyal etkileşimin büyük payı vardır. Çocuğun sosyal davranışında belirleyici olan iki önemli grup ailesi ve akranlarıdır. İlk çocukluk evresinde aile çok ön planda iken ilerleyen yaşla birlikte çocukların akranlarıyla olan ilişkileri giderek önem kazanır.
26.04.2021
Çocukların Yaşamında Oyun ve Oyuncağın Önemi
Oyun, sonucu düşünülmeden herhangi bir amaca ulaşmaktan çok, keyif almak amacıyla yapılan bir etkinliktir. Oyun hem bilişsel gelişimin aynasıdır, hem de sosyal becerilerin öğrenildiği ve duygusal boşalımın sağlandığı bir ortamdır. Oyun çocuğun gerçek dünyası ile düşlemi arasındaki bir geçiş alanıdır.
ide olarak
hangi yaşta olursa olsun herkesin bir fikri, fikirleri olduğuna inanıyoruz. Okullarımızda
herkesin fikirlerinin yargılanmadan, özgürce ifade edildiği, tartışıldığı bir eğitim ve sosyal
ortam oluşturmaya odaklanıyoruz.
ide’nin eğitim yaklaşımına ve güvenli ortamına değer
katan en büyük unsurların başında eğitim kadromuz geliyor. Her biri uzun yıllardır eğitim
dünyasının içerisinde yer alan, benzersiz tecrübeye sahip eğitim ve idareci kadromuz
öğrencilerimizi yarınlara hazırlıyor. ide’de eğitim kadromuz dünyadaki en güncel gelişmeleri
takip edip uygulayarak öğrencilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da yetkin bireyler
olarak yetiştirilmesi için kendilerini sürekli geliştiriyor.
Okul-öğrenci-aile uyumuna
büyük önem veren bir kurum olarak sadece öğrencilerimizle değil, velilerimizle de açık, net bir
iletişim kurmayı ve aynı dili kullanmayı önemsiyor ve bunu gerçekleştirmek için gerekli
platformları ve yaklaşımları hayata geçiriyoruz.